2 Nisan 2025 Çarşamba

Kadim Gümeli Porsuğu

 

Geçtiğimiz gün dünyanın en yaşlı ormanlarından birini barındıran Zonguldak’ın Alaplı ilçesindeki Gümeli Tabiat Anıtı’na gittik. Asıl amacımız Gümeli Tabiat Anıtı’nda yer alan dünyanın en yaşlı ilk beş ağacından biri, Anadolu’nun da en yaşlı ağacı olan “4120” yaşındaki Gümeli Porsuğu’nu görmekti. Bunun için arabamızla “dehşet verici” bir dağ yolunu geçmemiz gerekti. Dehşet verici ifadesi bile yolu tanımlamak için bana göre yetersiz. Zira kadim porsuk ağacına giden yolun bir tarafında sarp kayalıklar, diğer tarafında derin uçurumlar var. İki arabanın yan yana geçmesine imkân vermeyecek şekilde son derece dar olan bu virajlı yolda virajları alabilmek ustalık gerektiriyor. Yolun üstü sarp kayalıklardan kopup gelmiş sivri kaya ve taş parçaları ile tümsek ve çukurlarla dolu. Son derece dar olan topraklı yolun altı ise neredeyse boş. Bu açıdan yol sanki üzerinde birden fazla araç varken yıkılıp çökecekmiş gibi. İki arabanın burun buruna gelmesi durumunda ise ne olacağı tam bir muamma. Zira kaçabilecek bir cep bulmak için geri geri epey bir mesafe katetmek gerekiyor. Tüm bunların yanı sıra porsuğa giden dehşet verici yolun başlangıcında sarp kayalıklardan akan sudan oluşan bir su birikintisini geçmek gerekiyor. Bu su birikintisinin debisinin yağmurun şiddetli olduğu havalarda özellikle bizimki gibi yere yakın bir arabayla geçilemeyecek kadar yükselebileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu yüzden açık ve güneşli havalarda ve/veya yerden yüksek bir araçla porsuğa gitmekte fayda var. Yolun büyük bir kısmında telefonların çekmediğini de eklemem gerekir. Porsuk yolunun tehlikeli özelliklerini yazmak istedim. Çünkü özellikle bizim gibi porsuğa ilk defa gidenler ve yol bilgisi olmayanlar, yolu gördüğü zaman dehşete kapılıp geri dönmek isteyebilirler. Fakat porsuk yolu, geri dönmek için çok geç, sonuna kadar gitmek için de tehlikeli bir yol. Yine de tüm bu tehlikesine rağmen yolun sonunda bana göre muhteşem bir güzellik barındırıyor: Kadim Gümeli Porsuğu…

Kadim Gümeli Porsuğu

Bronz çağına tarihlenen 4120 yaşındaki Gümeli Porsuğu hem Zonguldak’ın çok önemli bir jeomirası hem de dünyanın en yaşlı ağaçlarından biri olması sebebiyle bir dünya mirası. Yolunun çok tehlikeli olması beni bir açıdan sevindiriyor zira Gümeli Porsuğu’nun insanlar tarafından zarar görmezse 4000 yıl daha yaşama ihtimali var. Bu bakımdan ulaşımı zor bir yerde olması onun için önemli bir avantaj.  Gümeli Tabiat Anıtı’nda Gümeli Porsuğu kadar yaşlı olmasa da 1900 ve 1100 yılı aşkın iki kadim ağaç daha bulunuyor. Pek çok yaşlı ağacı bünyesinde barındıran bu kadim orman bana Tolkien evrenindeki entleri hatırlatıyor.

Entlerin efendisi Ağaçsakal görseli

Tolkien evrenindeki toprakta yetişen her şeyden sorumlu tanrısal Valar’dan (yüce varlık) biri olan Yeryüzünün Kraliçesi Yavanna’nın düşünceleriyle yarattığı entler, ağaçların çobanlarıydılar. Öfkeleri korkunç, bilgelikleri ise yüce olan entler ağaçların ve Orta Dünya bitkilerinin koruyucularıydılar. Çok büyük ve yaşlı olan Ağaçsakal ise entlerin efendisiydi. Bu açıdan Gümeli Porsuğu’nu Ağaçsakal’a benzetiyorum. Çünkü o da tıpkı Ağaçsakal gibi heybetiyle ve yaşıyla bulunduğu kadim ormanın efendisi olarak tüm görkemiyle ziyaretçilerini karşılıyor. Hiçbir insanın sahip olamayacağı denli uzun bir ömrü ve haşmetiyle insanları büyülüyor. Onu görmeye gelenler belki de bu sebeple onun binlerce yıllık geniş gövdesine sarılmak istiyor. Çünkü o, binlerce yıldır sapasağlam duran gövdesi, dökülmeyen yeşil iğne yaprakları ve albenili kıpkırmızı meyveleriyle yaşam, sağlık ve güzelliği hatta belki de ölümsüzlüğü çağrıştırıyor…

Porsuk meyvesi

Hiçbir insanoğlunun göremeyeceği denli uzun olan sekiz bin yıla kadar ömrü olacağının düşünülmesi sebebiyle ölümsüzlüğü çağrıştıran porsuk ağaçları, insanları tüm haşmetiyle ve kadimliğiyle büyüleyebileceği gibi insanlar için ölümcül de olabiliyor. Zira porsuk ağacı, insanı öldürebilecek zehre sahip ağaçlardan biri. Tüketilmesi hâlinde zehir kana karışarak öldürücü olabiliyor. Bu nedenle son derece çekici görünen kırmızı meyvelerini tüketmemekte ve porsuk ağacına yaklaşırken temkinli olmakta fayda var. Tüm bu ölümcüllüğüne rağmen porsuktan elde edilen bir ilacın kanser tedavisinde kullanılması, porsuğa “hayat veren” bir özellik de kazandırıyor. Dolayısıyla hem uzun ömürlü olması hem de zehirleyerek ölümcül olabileceği gibi tedavi ederek hayat verici de olabilmesi, onun pek çok kültürde ölümü ve yeniden doğuşu sembolize etmesini beraberinde getiriyor. Ölüm ve yeniden doğuşu simgelemesi, porsuk ağacının dayanıklı, uzun ömürlü ve her dem yeşil çam, sedir ve selvi gibi diğer ağaç türleriyle beraber mezarlık ağacı olarak tercih edilmesini de açıklıyor. Demek ki ölümlü insanoğlu, ona göre ölümsüz sayılabilecek porsuk ağacına sarılarak ömrüne ömür katmak, ölülerinin bulunduğu mezarlıklara onu dikerek de ölen kişinin yeniden doğmasını sağlamak (reenkarnasyon gibi) veya hatırasını her zaman canlı tutmak gibi amaçlarla porsuktan medet umuyor.

Siz de zorlu porsuk yolunu aşmayı göze alabiliyorsanız insan ömrünü aşkın kadim Gümeli Porsuğu’nun görkemiyle büyülenebilirsiniz. Dağ yolunun tehlikesi size her dakika ölümü çağrıştırırken yolun sonundaki 4120 yıllık kadim porsuğun sapasağlam duruşuyla bir anda ölümsüzlükle karşılaşabilirsiniz. Ölüm ve ölümsüzlük arasındaki bu yolculuğun sonunda ulaştığım kadim Gümeli Porsuğu’nun gövdesine sarılırken aklımdan geçenler, 4120 yaşındaki porsuğun bana çağrıştırdıklarıydı bu yazdıklarım.

 


1 yorum:

  1. Harikulade bir yazı ve anlatım olmuş tebrikler

    YanıtlaSil